Özgür Çağrı
Sana yalan söyleyemem
Darılırsın yavrucağım
Sana yalan söyleyemem
Darılırsın yavrucağım
Abin bir gün dağdan döner
Sarılırsın yavrucağım
Abin bir gün dağdan döner
Sarılırsın yavrucağım
Giden gelmez geri dönmez
Bilmiyorsun yavrucağım
Giden gelmez geri dönmez
Bilmiyorsun yavrucağım
Sen üzülme sıra bende
Gideceğim yavrucağım
Sen üzülme sıra bende
Gideceğim yavrucağım
Elverir ki çoşku
Haylaz çocuklarını boğazlamasın
Avunmak elbette kolaydır
Şehri yiğit bir türkü gibi dolaşmak
Dağlara destanlar düşünmek kolaydır
Hapislere bir sevinç çığlığı gibi düşmek
Kızların diri gögüslerinde
Matbaalarda
Ve kongre zabıtlarında dünyayı tazelemek
Yeryüzüne depremler düşürmek kolaydır
Çünkü binlerce militanın rüzgarlı macerası
Bir kurşun bile değildir namusun mavzerine
Gönlün kahpeliğine tutsaksın açıkçası
Asıl savaş alanı suskundur arkadaş
Sahipsizdir
Asıl savaşcılar afyonlu mütevekkil
Öyleyse
Şehrin girdabında çalkalanan zulüm
Halkın şanlı isyanına işaret değil
Bodrum duvarlarına öfkeli yazıları
Tırnaklarınla kazıyorsan da
Sana yalan söyleyemem
Darılırsın yavrucağım
Sana yalan söyleyemem
Darılırsın yavrucağım
Abin bir gün dağdan döner
Sarılırsın yavrucağım
Abin bir gün dağdan döner
Sarılırsın yavrucağım
Giden gelmez geri dönmez
Bilmiyorsun yavrucağım
Giden gelmez geri dönmez
Bilmiyorsun yavrucağım
Sen üzülme sıra bende
Gideceğim yavrucağım
Sen üzülme sıra bende
Gideceğim yavrucağım
Bulvara dökülen bildiriler
Harcanan bunca emek, bunca değer
İşleyen rotatifler
Cesetleri iğnelemek gibi bir şeydir
Ve zaman göz kırpıp usulca telaşına
Homurdanarak çekip gitmiştir
Yani bu aşağılık bir dramdır artık
Çünkü şarjörüne boş kovanları dolduran adam
En azından kendinden utanmalıdır
Yani yetsin diyorum
Şarkılarınızı dağlarıma sürün diyorum
Uzatın ellerinizi diyorum
Uzatın
Tanışalım
Helallaşalım