Zelo
Evlerinin önü de zelo tahta daraba (zelo, zelo)
Tahta daraba
Malı mülkü sattım zelo verdim şaraba (zelo, zelo)
Verdim şaraba
Şarapçının evi de zelo olsun haraba (zelo, zelo)
Olsun haraba
Şarapçının evi de zelo olsun haraba (zelo, zelo)
Olsun haraba
Evlerinin önü de zelo dardır geçilmez (zelo, zelo)
Dardır geçilmez
Soğuktur suları da zelo bir tas içilmez (zelo, zelo)
Bir tas içilmez
Anadan geçilir zelo senden geçilmez (zelo, zelo)
Senden geçilmez
Anadan geçilir zelo senden geçilmez (zelo, zelo)
Senden geçilmez
Evinin önünden zelo geldim de geçtim (zelo, zelo)
Geldim de geçtim
Hançer yarasından zelo yerlere düştüm (zelo, zelo)
Yerlere düştüm
Ben senden geçmedim zelo kendimden geçtim (zelo, zelo)
Kendimden geçtim
Ben senden geçmedim zelo kendimden geçtim (zelo, zelo)
Kendimden geçtim